26 Nisan 2016 Salı

DiVit & oya


Çemberdeki zarif, naif oya
Sorarlar, hangi desene saklısın?
Sanma başlara ebedi süs kalacaksın…

İşim uzun, sığmaz zahiri ömre
Bilinmez nakışım, gönülden ahirete
Dünyadaki fani telaş, kalplere aşılmaz duvar örme


Dokur-Yazar mavi iplikli divitim
Bitse mürekkep, derler kumaş delik midir, yazsa; o ilmek midir?
Saf beyaz kumaş topu, asil insan, açıldıkça kirlendi oldu ziyan
Oyaladı tüm ömrü nazarında süzerek, bugün kime sarsam, bugün kime sarsam? :)


Işın Erenoğlu Üstündağ
26.04.2016


22 Nisan 2016 Cuma

BaLık HafıZa


Perdesiz oyun hayat, her sıkıntıda daralma!
Yer gök olmuş insan, sığmaz arşa
Camilerde artık ihtiyaca göre dünyada
Taşlar konmuş yan yana, diyorlar musalla
Avluda üç cenaze, artık pratik bir arada
Daha ikindisi var, bekliyorlar sırada



Ne zamandır görmedim Tijen’i, Müjgan’la
Büyük siyah gözlükler burundan kayar yavaşça…
Estetik yaptırmış diyorlar, genç kalmış güya!
Böyle gamsız oyunda, vefalı oyuncu ara
Kimin kızıydı büyümüş, nasıl olur bizim Atakan’a?
Buyurun dostlar cenaze namazına…


Hayat bir an önceyi hatırlamıyor, kendisi balık hafıza!
Sormuş ya balıklar, siz hiç su gördünüz mü, üstada?
Üstat cevaplamış, sudan başka bir şey var mı etrafta?
Yaşarken de ölür insan ruhu, ya da ölünce de yaşar insanın ruhu korkma

Sevgiyle kalın,
Işın Erenoğlu Üstündağ
22.04.2016